Nerden başlasam... 25 şubatta anneannemi kaybettik. Bu yazıyı neden yazıyorum bende bilmiyorum ama burda dursun ve ara ara açıp okuyabiliyim istedim. Bu sefer birine faydalı olmak için değil kendim için yazıyorum. Söyleyemediğim şeyleri yazmak istedim. Anneannem benim arkadaşım gibiydi, küçüklüğümden bu yana paylaştığımız o kadar çok şey varki hatırladıklarımı yazıcam hatırlamadığım veya yazmak istemediğim daha niceleri var. Küçükken çok yakın otururduk, beni alırdı dondurma yemeye parka dolaştırmaya çıkarırdı. Park anılarımızı çok hatırlamıyorum... Ama dondurmaya ilgili bi anımızı bana kendisi anlatmıştı. Ablamı beni almış bi gün dondurma yemeye götürmüş. Bende küçüğüm tabi yaşımı hatırlamıyorum ama okula gitmiyordum sanırım. Tam dondurmaları almış çıkacekken dondurmacıdan, benim dondurmam yere düşmüş orda çalışan ablada hemen yenisini vermiş. Komik bi anı değil veya bi özelliği herhangi hiç bişeyi yok sizin için. Ama benim için çok anlamlı ve özel çünkü anneannemle bi anımız ve bana belki defalarca kez anlatmıştı. “Anneanne anlattın bunu biliyorum” dediğim halde yüz kez daha anlatmıştır :) keşke hala hayatta olsada gene anlatabilse ben dinlerim.
Bir diğer anımızda anneannemin meşhur eteği. Hep uzun etek giyerdi, benide eteğinde sallardı küçükken. Yaşım 25 hala gidip anneanne beni eteğinde sallasana derdim. O etekte sallanma keyfi bi başka asla unutamam.
Anneme bazen takılmak için mom momyy derim. Anneannemede grandmother uzun diye grand derdim. Onun telefonuna kendimi canım torunum diye kaydetmiştim. Üniversite zamanımda hergün okuldan gelince terliğimi alır anneanneme giderdim, aynı binada oturuyorduk.Birlikte salep, bitki çayı içerdik.
Camın önündeki berjerde oturur dışarıya bakarak sohbet ederdik. Bana portakal soyardı. Kestane yerdik çok severdik.İzlediği pembe dizleri anlatırdı. Hiç birini izlemediğim için anlamaz ama dinlerdim. En sevdiği şarkı ‘ indim havuz başına’ şarkısıydı arada onu açardım ona telefondan hoşuna giderdi. Oda söylerdi. D&R dan kitap almaya gitmiştim tesadüfen bitane kupa gördüm. Üstünde anneannem, arka kısmında ise “dünyanın en iyi anneannesi” yazan bi kupa hemen almıştım. Her gittiğimde o kupada içerdi bitki çayını salebini. Daha o kadar çok şey varki... Ama artık o yok! Dönüp baktığımda çok güzel resimlerimiz videomuz anılarımız olduğunu görüyorum bu beni aşırı mutlu ediyor.
En yakın arkadaşım grandım sinir etmeyi en çok sevdiğim insan iyiki benim anneannemsin iyiki vardın benim için hepte varolucaksın seni çok seviyorum beni gördüğünü biliyorum. Dualarım seninle merak etme ayetel kürsiyi hep okuyorum okuycam senin sayende ezberlemiştim. Pamuk anneannem benim telefonumda hep “hayatım” olarak kayıtlı kalmaya devam ediceksin. Ama ben bidaha seni arayamıycam. Oğlumu hiç göremedin ve hep görmek istedin kısmet olmadı bi türlü. Kendimi en azından resmini ve videosunu gördün deyip avutuyorum. İçimde kalan çook şey var. Umarım iyi bir torun olabilmişimdir. Torunların arasında en çok ve fazla vakit geçiren bendim seninle. O yüzden arkadaşım gibiydin. Eğlendiğimiz güldüğümüz seni sinir ettiğim hiç bir şeyi asla unutmıycam. Artık dondurmanın, portakalın, kestanenin, salepin, kırmızı meyvelerin daha bir çok şeyin tadı yok! En çokta Bükmenin, bükme yapıcakda yok artık belki annem yapar yaparda nasıl yeriz bilmiyorum. Normalde bükmenin b’sini duysam canım çekerdi şuan onu bile istemiyorum. Bayramda sardığın kalemden ince dolmalarda yok artık. Tencere başında yerdik. Mekanın cennet olsun grandım. Arada rüyalarıma gel bari biz ordada sohbet ederiz seninle. Özledim seni çok...